🔫 Edward G Robinson Frida Kahlo

Fridaretreats to the seclusion of her home and takes comfort in male and female lovers. Scene 4: New York Art Gallery, 1938. Diego resolves to promote Frida’s work in the United States and meets American actor Edward G. Robinson, who purchases several of Frida’s paintings. Diego urges Frida to pursue her own career without him. Frida Kahlo (Méjico, 1907-1954 ) Nació en Coyoacán, a los 16 años resultó gravemente herida en un accidente y comenzó a pintar durante su recuperación. En 1929 se casó con el pintor Diego Rivera. 4. Poco después del divorcio entre Frida Kahlo y Diego Rivera, realizó la artista este autorretrato constituido por dos personalidades. Frida Kahlo is considered one of the most important female artists of the 20th century. She was born Magdalena Carmen Frida Kahlo y Calderón in Mexico on July 6, 1907. Long after her death on July 13, 1954, her reputation and popularity continue to grow. Her body of work and iconic appearance—dark brow-line, floral hairpieces, and native Approximatelyhalf of the paintings were sold, four of them to Hollywood icon Edward G. Robinson. At the beginning of the following year, a few of Frida’s paintings were displayed in Paris as well. One of them, “The Frame,” was acquired by the Louvre, making Kahlo the first 20th-century Mexican artist to be included in the museum’s AlthoughFrida finds André pretentious, he becomes one of her biggest admirers. Edward G. Robinson buys four self-portraits and Frida stages her first solo exhibition in New York at the Levy Gallery. The second was the publication of art historian Hayden Herrera's international bestseller Frida: A Biography of Frida Kahlo in 1983. [259] [260] By 1984, Kahlo's reputation as an artist had grown to such extent that Mexico declared her works part of the national cultural heritage, prohibiting their export from the country. [261] The Mexican artist Frida Kahlo (1907-1954) is the subject of several murals at Chicano Park. Modern genealogists say that she was the daughter of a mother of mixed indigenous and Spanish descent, Mathilde Calderon y Gonzalez, and a German Lutheran father, Guillermo Kahlo. However, Frida herself always insisted that her father, who was an In 1938, Frida’s first exhibition took place in New York. It was very successful. Frida’s work was done based on personal experience. She could not understand how others could appreciate her work. Still, the famous actor Edward G Robinson ordered 4 of her paintings, each of which cost $ 200. Frida saw an opportunity there. 1938 (31 yrs old) Actor Edward G. Robinson buys four paintings, her first major sale. Frida has first major exhibition (25 paintings) at Julien Levy gallery in NY. Andre Breton, leading Surrealist observer, writes the preface of the catalogue. 1939 (32 yrs old) Frida in France. Frida writes a postcard to Alejandro, but does not mail it. EdwardG. Robinson, the Hollywood actor who loves art and Kahlo. Edward G. Robinson was a very popular actor in Hollywood during the 30 and 40 years. But that was not the highlight of his life, he came to own a enviable art collection. The Romanian-born American who played evil gangsters had a particular sensibility and a refined eye. Little by little he made an exquisite selection and to give us an idea, he was the owner of works of Rembrandt, Matisse or Gauguin. Around the same time, Robinson and Gladys went on a romantic getaway to Mexico City and visited muralist Diego Rivera. After Robinson selected a few pieces he wanted to buy from Rivera, the artist guided the actor into the workspace of his wife, Frida Kahlo, who was still unknown in the United States at the time. “Robinson bought four [paintings] from me for two hundred dollars each,” Kahlo remembered. “For his part, Edward G. Robinson, whose Hollywood gangster roles made him wealthy, amassed an impressive collection including pieces by Monet, Cézanne, Gauguin, & Frida Kahlo. Here actress Jayne Mansfield points at a Degas picture of two dancers in Robinson's collection” H5A3SKf. Hep kendimi dünyanın en garip insanı olarak düşünürdüm. Fakat sonra dünyada ne kadar çok insan olduğunu düşünmeye başladım. Bu kadar çok insan arasında elbet benim gibi biri olmalıydı, kendini benzer yönlerden tuhaf ve kusurlu hisseden. Sonra onu hayal etmeye başladım. Bir yerlerde oturmuş onun da beni düşünüyor olduğunu hayal ettim. Yani eğer bir yerlerdeysen ve bunu okuyorsan ve bunu biliyorsan, evet, bu doğru ben buradayım ve en az senin kadar garibim… Frida Kahlo’nun ilginç hayat hikayesi 1938’de sürrealizm öncülerinden olan André Breton, Frida’nın sanatını bombanın etrafındaki kurdele’ olarak tanımlamıştır. Frida Kahlo’nun eserleri sürrealist olarak nitelendirilse de o bunu reddetmiştir. Benim sürrealist olduğumu düşünüyorlar. Fakat hiçbir zaman hayallerimi ya da kabuslarımı resmetmedim. Ben sadece kendi gerçekliğimi resmettim. Frida Kahlo parlak renkli, geleneksel Meksikan elbisesi ile galerinin en uzak ucundan bile fark ediliyordu. Esmer teni, ufak tefek yapısına rağmen hayat dolu enerjisi ile tüm odayı dolduruyordu sanki. Ona freskleri ve duvar resimleri ile ünlü Meksika’nın önde gelen ressamlarından olan kocası Diego Rivera eşlik ediyordu. Hayatımda geçirdiğim iki büyük kazadan dolayı acı çekiyordum. Biri oldu. Biri o tramvay kazası ve diğeri ise Diego’ydu. Frida Kahlo de Rivera, 47 yıllık hayatı boyunca karşılaştığı tüm acı deneyimlere rağmen hayatı boyunca giymek zorunda kaldığı metal korsesi gibi sağlam ve yaşama inanılmaz bir tutku ile bağlanmıştır. Frida henüz altı yaşındayken geçirdiği rahatsızlığı nedeniyle aylarca yatağına, muazzam acılar eşliğinde mahkum olmuştur. Hastalığı ona fiziksel olarak acı vererek, onu hayattan alıkoymaya çalışırken, hiçbir kısıtlamanın varolmadığı hayal dünyasına sığındı Frida hep. Orada her şey mümkündü. Birçok hayali arkadaşı onu orada sıcacık kalpleri ile bekliyor ve onun için her zaman orada olduklarını biliyordu. Frida Kahlo de Rivera Hastalığının iyileşme safhasından sonra Frida sol bacağının diğerine göre daha zayıf ve kısa olduğunu fark etti. Çevredeki çocuklar bu yüzden onunla alay etmeye başladıklarında Frida kendisinin farklı olduğunu anladı. Çocukların alaycı tavırları Frida’nın minik kalbinde inanılmaz bir öfkeye sebep oluyordu. Fakat bu öfke hiçbir zaman kendine olan güvenini etkilemedi. O genç yaşına rağmen bununla çok iyi yüzleşti ve üstesinden gelmek için elinden geleni yapmaya karar verdi. O hiç bir zaman zayıflık örneği olmadı ve hiç bir zaman ağlamadı. Kendisinin diğer çocuklardan farklı olduğunu anladığında, her zaman daha iyisini yapmak için çabaladı. Bisiklete binmeyi, ağaçlara tırmanmayı, daha hızlı yüzmeyi öğrendi. Annesi içten içe Frida Kahlo için kaygılansa da babası onu her zaman destekledi ve yüreklendirdi. Ona her daim diğerlerinden daha iyi olduğunu çünkü onun daha cesur ve zeki olduğunu söyledi. Frida onun favori çocuğuydu ve diğer altısının aksine okula giden sadece oydu. Frida gayet enerjik şekilde büyürken kısa saçları ve giyim tarzıyla da dönemin kadınlarıyla olan farkını ortaya koyuyordu. Çok okuyor ve erkek arkadaşlarıyla takılıyordu. Lisedeyken Genç Komunist’lerin ve diğer entellektüel düşünce üzerine kurulmuş bir diğer grubun tek kadın üyesiydi ve bu grubun lideri olan Alejandro, Frida’nın lisedeki üç yıllık sevgilisiydi. Ve daha sonradan Frida kendi doğum tarihini 7 Temmuz 1910 olarak değiştirecektir. Bu tarih modern Meksika’nın doğuşunu temsil ediyordu. 1926′ da çekilmiş bu aile fotoğrafında Frida erkek takımı giyerken ve kravat bağlamışken gözüküyor. Annesi onun bu görünümünden pek memnun olmasa da babası da onun bu duruşundan dolayı gururlu bir tavır sergiliyor. Hep kendimi dünyanın en garip insanı olarak düşünürdüm. Fakat sonra dünyada ne kadar çok insan olduğunu düşünmeye başladım. Bu kadar çok insan arasında elbet benim gibi biri olmalıydı, kendini benzer yönlerden tuhaf ve kusurlu hisseden. Sonra onu hayal etmeye başladım. Bir yerlerde oturmuş onun da beni düşünüyor olduğunu hayal ettim. Yani eğer bir yerlerdeysen ve bunu okuyorsan ve bunu biliyorsan, evet, bu doğru ben buradayım ve en az senin kadar garibim. Frida Kahlo öğrenimini bitirip doktor olmayı istiyordu. Ve sonra bir gün sevgilisi Alejandro ile birlikteyken o korkunç kaza gerçekleşir. Doktorlar Frida’nın kazadan kurtulsa bile bir daha yürüyebilecek olmasından şüpheliydiler. Geçirdiği onca ameliyattan sonra Frida aylarca hareketsiz ve acı bir şekilde yatakta yatmak zorunda kaldı. Ağrıları biraz daha katlanılabilir hale geldiğinde annesi Frida’nın daha iyi vakit geçirmesi için ona boya, fırçalar ve yatağa yerleştirdikleri şovale aldı. Babası ise yatağının üzerine tavana kendini görebilmesi için ayna yerleştirdi. Daha sonra Frida ona en yakın olan şey -kendisini-resmetmeyi seçerek resim yapmaya başladı. Frida Kahlo’nun sahip olduğu 143 resmin 55’i otoportreleridir. Hiçbir şey mutlak değildir. Her şey değişir, her şey yer değiştirir, her şey devreder ve her şey uçup gider. Kazadan sonra Frida Kahlo yatağında ayna ile alçısını boyarken Hastalığı sırasında yaptığı resimler Frida’nın seslenişi olmuştu bir nevi dünyaya; iç dünyasından dünyaya. Otobüs’, Frida Kahlo 1929 Frida kazadan sonra yatağında iyileşmeyi beklerken, otobüsteki kazadan önceki son anlara ait bir kareyi resmetmiştir. Eserinde sanatçıyı kendisini görmeye alışkın olduğumuz geleneksel Meksikan elbisesi içinde görmüyoruz çünkü Frida bu görünüşü Diego Rivera ile evlendikten sonra edinmiştir. Eylül ayının 17. günü sadece gri bir gündü. Hafif bir yağmur hissediliyordu, yüzlere hafifçe dokunan. Frida Kahlo ve sevgilisi Alex tüm akşam üzerini şehir merkezinde geçirmişlerdi. Eve giden otobüsü yakalamakta kararlı, koştular peşinden. Yeni görünümlü otobüsün parlak boyası gri havanın aksine parlıyordu. Otobüste karşılıklı iki sıra oturma düzeni vardı. Frida ve Alex neredeyse dolu olan otobüsün arkalarına doğru yan yana oturabilecekleri bir yer buldular. Alex Tramvay ve iki araba yavaşça otobüse yaklaştı ve otobüsün orta yerinden çarptı. Tramvay yavaşça otobüsü itti. Otobüs tuhaf şekilde elastikti. Öyle esnedi ki daha sonra dayanamadı ve kırıldı. O an dizlerimin karşımda oturan kişinin dizlerlerine çarptığını hatırlıyorum. Frida’nın hemen yanında oturuyordum. Otobüs maksimal esnekliğe eriştiğinde birden bin parçaya ayrıldı. Tren hareket etmeye devam ediyordu ve birçok insanı ezdi. Trenin altında kalan bendim, Frida değil. Fakat trenin demir çubukları arasında, trabzan kırılmış ve Frida’nın kalça kemiğine saplanmıştı. Frida daha sonradan bunu bir kılıcın bir boğayı delip geçmesine benzetmiştir. Frida’nın iyileşmesi bir mucizeydi. Yeniden ayağa kalktığında Frida 19 yaşındaydı ve ne eğitim için parası ne de bir işi vardı. Bildiği tek şey resim yapmaktı. Frida Kahlo katıldığı bir partide Meksika’nın en ünlü ressamlarından olan Diego Rivera ile tanışır ve ona işlerini gösterir. Diego Frida’ya şehvetle bakmış olsa da işlerini özenle inceler ve sonunda Resimlerin çok özel ve “Meksikan”. Sen yeteneklisin ve kendine has bir tarzın var. Kesinlikle resim yapmaya devam etmelisin ama kimseyi taklit etmeye kalkma. Sadece kendin ol çünkü sen çok farklısın ve yeterince iyisin.’ Şimdiye kadar Frida’yı sadece babası bu şekilde desteklemişti ve şimdi duyduğu bu kelimeler tamamen başka bir adamdan geliyordu. Öyle bir adamdı ki Frida’nın daha gençken ve onun çalışmalarını takip ederken de hayranlık duyduğu bir sanatçı. O andan itibaren Frida yorulmaksızın resim yapmaya başladı ve fırtınalı bir aşkın başlangıcına vesile oldu. Bu aşk Frida’nın hayatında öleceği güne dek sürecek tek’ aşkı olacaktı. Diego’nun hayatında en önemli iki şeyin resim ve politika olmasına rağmen Frida için daima en önemli şey Diego olacaktı. Resim yapmak hayatımı tamamlayan bir şey. Frida 17 yaşındayken Diego bana aşık olmaya başlamıştı. Babam hiçbir zaman ondan hoşlanmadı çünkü o bir komünistti ve Breughel’in şişman, şişman ve şişman haline benziyordu. İlişkimizi bir kuğunun fil ile evlenmesine benzetiyorlardı. Ne var ki, her şeyi ayarlamıştım ve 21 Ağustos, 1929, Coyoacán belediye binasında evlenmiştik. Frida Kahlo 22, Diego ise 43 yaşındaydı. Diego bir çok kadınla bir çok ilişki yaşamış olsa da Frida ile olan evlilikleri Diego’nun ilk yasal birlikteliğiydi. Nikaha kimse gelmedi, yalnızca babam vardı. Diego’ya Bak, kızım hasta bir insan ve tüm hayatı boyunca da hasta olacak. O pek güzel olamasa da zeki biri. Bir kere daha düşün ve hala kızımla evlenmeyi istiyorsan, evlen onunla, izin veriyorum.’ diyen bir baba. Frida Kahlo düğününden şöyle bahsediyordu Bizim için Roberto Montenegro’nun evinde büyük bir düğün yaptılar. Diego korkunç şekilde tekila içmekten sarhoştu, birinin küçük parmağını kırdı ve bir şeylere zarar verdi. Sonrasında feci şekilde kavga ettik ve ben ağlayarak eve döndüm. Bir kaç gün sonra Diego geldi ve beni alarak 104 Reforma’daki kendi evine götürdü.’ Kısa süre içerisinde Frida, Diego’nun ona olan aşkının diğer kadınlarla olan ilişkisine engel olmadığını keşfetti. Diego herhangi bir kadın için kendisini yeterince özgür hissedebiliyordu. Fiziksel olarak çekici olmasa da etrafı daima kadınlarla çevriliydi. Tüm kadınlar ona poz vermek ve bir parça ölümsüzleşmek istiyorlardı. O dönemin Meksika Rönesans’ını resmeden, Meksika ve Amerika’da birçok işler yapan en ünlü bir ressamlarındandı. Frida bunu biliyordu ve başlarda karşılaştığı her gönül meselesinde iyi yüzünü takınarak, incinmiş kalbini Nasıl olur da diğer kadınlarca arzulanmayan bir adamı sevebilirim?’ ifadesinin ardına sakladı. Fakat diego’nun ihaneti Frida’yı derinden yaralıyordu. Diego’nun sadakatsizliğini artistik doğasının, güzelliğe olan tutkusunun ve ilham arayışının bir meyvesi olarak görmeye çalışıyor ve bir gün değişeceğine inanıyordu. Yedi operasyon O yıl içerisinde yedi operasyon geçiren Frida, dokuz ayını hastanede geçirmişti. Sırf bu yüzden birazcık da olsun sadakati hakkettiğini düşünüyordu. Ama hiç bir şey değişmemişti. O hala egosunu aşıklarının sayısıyla besleyen bir adamdı. Ve Frida karar verdi. Onunla kendi tarzında savaşacaktı. Hiçbir kimsenin istemeyeceği kadar acımasızcasına dürüst ve dünyanın önünde tüm çıplaklığı ile dimdik duracak ve ona meydan okuyacaktı, her zaman yaptığı gibi. Ve resmetmeye başladı. Kendisini kırıklarıyla, bacağındaki yarayla, kalbini kesip atmış bir şekilde, ölü iken, bedenine saplanmış oklar ile, kan lekeleri ile, her şeyi ile resmetti. Kendi yüzünü resmetmişti tüm detayları ile; yüzündeki tüyler, bıyığı ve ortada birleşen kaşları ile. İstese herhangi birini çıkarabilirdi resimden diğerlerinin yaptığı gibi fakat o tümünü bilinçli olarak resmetti. Sonrasında Tehuana’lı bir kadın gibi giyinmeye başladı rengarenk uzun etekleri ve eşarplar, saçını süslediği çiçekler ve kurdeleler, al rengi ruju ve takıları. Her sabah bu şekilde giyinip ve saçlarını yapmak için saatlerini veriyordu. Çoğunlukla pantolon, deri ceketlet ve erkek botları giyen modern şehirli genç kadın bilinçli olarak etnolojik bir müze parçasına dönüştü. Bugün bile sahip olduğu tarz Frida stili’ olarak geçmekte. Frida’nın bir şeyler yapması gerekiyordu. Gerekiyordu çünkü vücudunda acıdan başka bir şey hissetmek istiyordu. Bunun için dans etti, kadın ve erkek vücutlarını deneyimledi. Diego’nun kadınlarıyla bile arkadaşlık etti, kendi konumunu korumak ve katlanabilir kılmak adına. Meydanlara çıktı, yürüdü, protesto etti. Adaletsizlikten nefret etti ve komünizmin dünyayı yoksulluktan kurtaracağına inandı. Dışarıdan bakıldığında eşsiz görünümü ve espri anlayışıyla, neşeli, baştan çıkarıcı, eğlenceli ve herkes tarafından sevilen biriydi. Bacakları kangrenden dolayı kesildiğinde bile Ayaklarımı umursamıyorum, benim kanatlarım var.’ diyebilmiştir. 1950’de sergisinin açılışına motorsiklet eşliğinde ambulans ile geldi. İçeriye sedye ile girerek galerinin tam ortasında duran yatakta tüm geceyi misafirlerini ağırlayarak ve gülerek geçirdi. Paris’teki bir sergisinde sergilediği işlerleriyle Juan Miro, Kandinsky ve Duchamp’ı kendisine hayran bırakmıştı. Tüm eleştiriler Frida’nın eşsizliğ ve dürüstlüğünü hedef alan övgüler şeklindeydi. Sergiden memnun kalan Picasso ona kaplumbağa kabuğundan yapılmış iki el formundaki küpeleri hediye etmesiyle Frida’nın en sevdiği takıları haline gelir. Biz onun gibi insan yüzleri çizmeyi bilmiyoruz.’ – Pablo Picasso 1934’te Frida ve Diego üç yıl yaşadıkları Birleşik Milletler’den geri döndüler. Birikimleri fazla değildi. Diego’nun Rockefeller Merkezi’nde çalıştığı duvar resmi korkunç tartışma ve anlaşmazlıklara sebep olmuş ve Diego oradan kovulmuş ve duvar resmide yıkılmıştır. Meksika’ya karşı duydukları özlem onları geri dönmeye ikna etmiştir fakat Diego moralman çökmüştür. Bu sırada her ikisinin de sağlık durumu pek iyi değildir. Diego San Fransisco, Detroit ve New York’ta yaptığı işlerle yorucu bir program içine girmişti. Frida o günleri arkadaşı Ella Wolfe’a yazdığı mektupta zayıf, solgun ve moralman çökmüş’ kelimeleri ile betimliyordu. Kimse tam olarak Diego ile Frida’nın kız kardeşi olan Cristina’nın birlikteliklerinin başladığını bilmese de büyk ihtimalle 1934’ün yazıydı. O sıralarda Frida harap ve bitap düşmüştü. Cristina onun sadece kız kardeşi değil, sırdaşı da olmuştu. Cristina 1930 yılında kocası tarafından terk edildiğinden beri ilk defa güzel zamanlar geçiriyordu Frida ve Diego’nun evinde. Cristina bir çok kez Diego için modellik yapmış ve onun duvar resimlerinde canlanmıştı. Böylece aralarında kaçınılmaz bir yakınlık oluşmuş ve Frida’nın içinde büyüyen öfkeye de yaklaşılmıştı. Şüphesiz Cristina Diego’nun kurnaz laflarına kanmış, Frida’nın onunla sevişmek için fazla hasta ve Diego’nun da üzgün ve muhtaç olduğunu düşünmüştür. Bulunduğu bu korkunç durumun verdiği ızdırapla Frida artık giyinmeyi bırakmış, uzun siyah saçlarını kesmiştir. O sıralarda yaptığı siyah ve kısa kıvırcık saçlarıyla yaptığı otoportresini uzun zamandır arkadaşı olan Ella’ya vermiştir. Ella bu otoportreyi uzun zaman saklamıştır ve daha sonra 2003 yılında Artemundi & Co. tarafından 1,351, dolara satılarak bugüne kadar en çok değere satılmış kadın sanatçı eseri olarak sanat tarihine geçmiştir. O günlerde kocası ve kız kardeşinin ihanetinden dolayı duyduğu derin üzüntüyle bir başka resim daha yaptı. Fakat yaptığı bu çalışma bir önceki otoportresinden çok farklıydı. Bahsedilen eser Birkaç Küçük Kesik A Few Small Nips’tir. Eserde hayat tarafından öldürülmüş bir kadın olarak kendin resmetmiştir, Frida. Çünkü kendini hem fiziksel hem de psikolojik olarak ölüme mahkum bırakıldığını düşünmektedir. Resmin teması gazetede çıkan bir habere dayanır. Alkolik bir adam sevgilisini 20 yerinden bıçaklayarak öldürmüştür ve verdiği ifade Sadece bir kaç küçük kesik’ ifadesini kullanmıştır. Tüm bu yaşananlardan sonra Frida kız kardeşinin en sevdiği şey olan maymununu alarak evden ayrılarak, merkezdeki bir apartman dairesine taşındı. Kendisi için bağımsız bir yaşam kurmak için kararlıydı fakat hala ünlü bir sanatçı haline gelememiş ve maddi yönden Diego’dan bağımsız değildi. İnanılmaz güçlü bir hayat enerjisine sahip olmasına rağmen Frida bu ayrılığı kaldıramamıştı. Etrafında onun yeteneklerini ve güzelliğini öven Diego olmadan kendini umutsuz şekilde güvensiz hissetmişti. Frida darmadağın ve mutsuzdu. Diego ile yaşamak da ondan ayrı olmak da onu sefil bir hale düşürmüştü. Sonunda dayanamayan Frida Temmuz başlarında arkadaşlarıyla New York’a gitmeye karar verir. Orada geçirdiği vakitten sonra tüm dertleriyle yüzleşir ve bir karar verme aşamasına gelir. Frida Diego’suz bir yaşam sürememektedir fakat hala kadın etekleri altında koşturan bu adam ile evli kalmalı mıdır? 23 Temmuz 1935’te Diego’ya bir mektup yazar. Biliyorum, tüm bu mektuplar, görüşmeler, İngilizce’ öğretmenleri, çingene modeller, iyi niyetli’ asistanlar ve tüm o flörtleşmeler.. Hepsi bir yana eninde sonunda sen ve ben birbirimizi ne pahasına olursa olsun sevdik… Tüm bu geçen yedi yıl içinde yaşanılanlar, tekrar eden olaylar, tüm o üzüntü ve acılar, sonunda sadece tek bir şeyi anlamama sebep oldu Seni kendi tenimden öte seviyorum… Frida sonrasında Diego ile yaşamak üzere geri döndü. Artık yeniden birliktelerdi fakat Diego hala kadın peşinde koşmaya devam ediyordu. Frida da kendini telaşlı bir birliktelik ateşine attı. Genellikle ilişkileri ateşli ve kısa süreliydi. Diego Frida’nın kadın aşıklarını umursamıyordu fakat konu erkeklere gelince korkunç şekilde kıskançlık gösteriyordu. Senden niye vaz geçtim Diego! Kötü günümde yanımda olmadığın zaman vazgeçtim. Canın sıkıldığında benimle paylaşmadığını, kırılacak veya tedirgin olacak olsam bile düşüncelerini açıkça söylemediğini anladığım zaman vazgeçtim. Bana yalan söylediğini anladığım zaman vazgeçtim. Gözlerime baktığında kalbinle bakmadığını ve bana hala söylemediğin şeyler olduğunu hissettiğimde vazgeçtim. Her sabah benimle uyanmak istemediğini, geleceğimizin hiçbir yere gitmediğini anladığım zaman vazgeçtim. Düşüncelerime ve değerlerime değer vermediğin için vazgeçtim. Ağrılarımı dindirecek sıcak sevgiyi bana vermediğinde vazgeçtim. Sadece kendi mutluluğunu ve geleceğini düşünerek beni hiçe saydığın için vazgeçtim. Tablolarımda artık kendimi mutlu çizemediğim ve tek neden “sen” olduğun için vazgeçtim. Bencil olduğun için vazgeçtim. Bunlardan sadece bir tanesi senden vazgeçmem için yeterli değildi, çünkü sevgim yüceydi. Ama hepsini düşündüğümde senin benden çoktan vazgeçtiğini anladım. Bu yüzden ben de senden vazgeçtim. Frida Kahlo 1938’in yazında Frida kendi sanatçı kişiliğinin daha farkına varıyordu, artık sadece ünlü ressam Diego Rivera’nın eşi olmak istemiyordu. O yaz evlerine sıkça aktör ve koleksiyonerler ziyaret ediyordu. Edward G. Robinson da onlardan biriydi ve sadece Frida’nın işlerini görmek için gelmişti şehre. Frida bu görüşmeden çok etkilenmişti. Şimdiye kadar çok az eserini satmıştı, o daha çok yaptıklarını hediye ediyordu. Robinson’un ziyaretinden sonra Frida ona bir not yazdı Bu benim için inanılmaz bir sürpriz oldu, hayretler içerisindeyim. Bu benim için artık özgürlüğe giden yolun başlangıcı. Artık seyahat ve diğer şeyler için Diego’dan para istemek zorunda kalmayacağım.’ Frida ve Diego derin bir aşkla birbirlerinden ayrı yapamasalar da yaşadıkları tüm o ihanet ve ilişkiler birbirlerine yabancılaşmalarını sağladı ve 1939’un yazında bir yıl sonra yeniden evlenmek üzere boşandılar. Kasım ayında Frida Kahlo New York’a ilk kişisel sergisi için gitti. Ünlü bir sanatçı haline gelmesini kendine güvenen duruşuyla tamamlıyordu. Her zamanki gibi egzotik giyim tarzı ve abartılı takıları ile göz kamaştırıcıydı. Sergi gerçek bir başarıydı. Haftaya bombasını vuran Manhattan’da ilk kişisel sergisini açan ünlü ressam Diego Rivera’nın eşi Frida Kahlo oldu. Time Magazin Ve o ay Frida Kahlo Vogue dergisinin kapağına çıktı. Sergiye gelenler arasında göze çarpan önemli isimlerden biri de oyun yazarı ve Vanity Fair dergisinin eski editörü Claire Boothe Luce idi. Luce Sergi çok kalabalıktı. Frida kalabalığın arasından bana doğru gedi ve Dorothy’nin kendini öldürmesi üzerine konuşmaya başladı. Dorothy hem Frida’nın hem de Luce’n arkadaşıydı. Kahlo aklındakini söylemek için hiç zaman kaybetmedi ve İspanyolca ile karışık bir şeyler söyledi. arada söylediği kelimenin ne anlama geldiğini bilecek kadar İspanyolcam yoktu ve kendi tarzında Dorothy’nin portresini resmetmek istediğini düşündüm. sonra bana Dorothy’nin portresi ile geldi ve belki annesinin ünlü bir ressam tarafından yapılmış bu resmi isteyebileceğini düşündüğünü söyledi. Ve ben de olabileceğini söyledim ve o da aynı şekilde onayladı. Ona fiyatını sordu, söyledi ve ona Peki, sergi bittikten sonra resmi bana yolla’ dedim. Böylece ben de onu Dorothy’nin annesine gönderecektim. Dorothy Hale’in İntiharı’, Frida Kahlo, 1938 Dorothy Hale kariyeri düşüşe geçmiş ve çeşitli trajediler yaşamış genç bir aktristi. 20 Ekim 1938’de yakın arkadaşlarıyla gittiği bir partide herkese uzunca bir tatile çıkacağını ilan ettikten sonra sabahın ilk ışıklarına kadar süren partinin sonlarını geride bıraktıkları için mektup yazarak ve kalan son votkayı yudumlayarak geçirdi. Saat sabahın altısını gösterdiğinde Hale siyah minik elbisesini sarı güllerle süsleyip heykeltraş Isamu Noguchi için bıraktı ve pencereye yönelerek kendini lüks ve bir o kadar da yüksek olan apartman dairesinden aşağıya bıraktı. Frida Dorothy’nin intiharı’ isimli eserinde Dorothy’i pencereden atlarken, düşerken ve yere yığılmış bir şekilde kanlar içerisinde ölü bedenini apartman binasının önünde resmetmiştir. Eserin altında kanlı harflerle yazdığı metinde ’21 Ekim 1938, saat 0600’da New York şehrinde, Dorothy Hale intihara teşebbüs ile kendini oldukça yüksek Hampshire Apartmanı’nın penceresinden aşağıya bırakmıştır. Bu portre onun anısına, Frida Kahlo tarafından yapılmıştır.’ yazmaktadır. Luce Resim bana ulaştığında onu paketinden çıkardığım an kendimi berbat hissettim. Bu korkunç resimle ne yapacağımı düşündüm. Resimde gördüğüm ezilmiş kanlar içindeki benim arkadaşımdı ve kanlar her yere bulaşmıştı, çerçeveye bile. Kesinlikle geri veremezdim çünkü üstte İspanyolca Dorothy Hale’in İntihahrı, Dorothy’nin annesi için,Clare Boothe Luce’n isteği üzerine resmedilmiştir’ yazan pankart açmış bir melek duruyordu. Böyle korkunç bir resmi düşmanım için bile istemezdim ki talihsiz arkadaşım için hiç. Luce o an resmi yok etmek istedi fakat bu çevre tarafından duyulabilirdi. Ayrıca heykeltraş arkadaşı Noguchi ona pankar ve meleğin üzerinin boyanması konusunda yardım edebilirdi. Tüm bunları düşünen Luce Kahlo’nun da Dorothy’ninkine benzer perişan bir zihin yapısında olduğunu tahmin edememişti. Frida daima Diego’yu kaybetme korkusuyla yaşıyordu ve aslında Dorothy Hale’in İntiharı’ eseri kendi intihara meyilli düşüncelerinin yardım çığlığıydı. Frida Kahlo’nun Evrenin Aşkı Kucaklayışı’ eserinde küçük, kahverengi bir köpek alttaki devasa kolunun bileğinde uyur. Bu köpek Frida’nın en sevdiği evcil hayvanı olan Frida 3000 yıllık Aztek mirası olan bu tüysüz, sıradışı görünümlü bu köpeklerden birkaçına sahiptir. Meksika tüysüz chihuahuas türü ile ilişkili olan bu tür Aztekler tarafından kutsal sayılırlardı. Köpeklerin ihtiyacını duydukları usta ruhları taşıdıklarına inanırlardı. Ayrıca bu türler mükemmel eşlik edicilerdi ve sahip oldukları yüksek vücut ısıları ile günümüzde romatizma gibi hastalıklardan şikayetçi kişiler tarafınca değerleri arttırılmıştır. Frida tüm yaşamı boyunca omurga ve ayağı ile ilgili otuzun üzerinde ameliyat ve sayısız tedavi gördü, fakat hiçbiri sonsuz acısını dindirmeye yetmedi. 1944 yılından sonra doktorlar ona yatak istirahati ve oturmasına ve ayakta durmasına yardımcı olması için vücudunu saran bir korse önerdiler. Frida bu korseyi ceza’ olarak nitelendiriyor ve bu durum o dönemde yaptığı Kırık Sütun The Broken Column, 1944’ adlı eserine ilham kaynağı olmuştur. Otoportre sanatçının kırık omurgasını bir İon sütunu olarak göstermektedir. 1944’ten beri Frida’nın sağlığı onu çelik bir korse giymek zorunda bırakacak kadar kötüleşmişti. Sağdaki fotoğraf Diego’nun eşi Frida’yı tutkuyla öperken, 1950 yılında ABC hastanesi, Meksika’da çekilmiştir. Frida bacağından dolayı son bulmaz bir acı çekerken sağ ayağındaki morarmaya başlayan dört parmak gelecek olan kangrenin habercisiydi. Amputasyon önerilmişti. Frida bir yılını o hastanede geçirmişti. Korsesinin üzeri komünizm işaretleri ve gelen ziyaretçilerin imzaları ile renklenmişti. Odası aynalar, fotoğraflar gibi Frida’ya ait parçalarla şenlenmiti. Ve 1953’te sağ ayağını günlüğünde uğurlar, Frida ve altına şöyle yazar Ayaklarım, kanatlarım varken size neden ihtiyacım olsun ki?’ Gelecek yıl aşırı doz morfin ile Ölüm Diyarı’na varacaktı, Frida . Çıkış yolunun güzel olacağını ve asla geri dönmeyeceğimi umuyorum’, Temmuz 1954 Albrecht Dürer Dua Eden Eller The Hollywood Gangster Who Was One of Frida Kahlo’s First Collectors"After Robinson selected a few pieces he wanted to buy from [Diego] Rivera, the artist guided the actor into the workspace of his wife, Frida Kahlo, who was still unknown in the United States at the time. “Robinson bought four [paintings] from me for two hundred dollars each,” Kahlo remembered. “For me it was such a surprise that I marveled and said This way I am going to be free.’” Robinson’s purchases were Kahlo’s first major sales, her first to an American, and gave her some financial independence."FB00128 This picture was painted when Frida was still in Detroit. She gradually recovered from her miscarriage and began to paint again. In this self-portrait, she was wearing a piece of pre-Columbian costume jewelery. Frida as a compilation of several of these wonders and this one is made of jade tablets. She seems to overcome her miscarriage adversity and looks fresh and attractive. She expressed greater self-worth compared to her earlier self-portraits. And in this tincture, for the first time, she represented herself with the shadow of a mustache. This tincture was acquired in 1938 by the American actor Edward G. Robinson. Magdalena Carmen Frida Kahlo y Calderón, 6 Temmuz 1907'de Mexico’nun güneyindeki Coyoacán'da doğdu. Guillermo Kahlo ve Matilde Calderón y González’in dört kızından biriydi. Guillermo Kahlo, eşinin teşvikiyle kayınpederinin de mesleği olan fotoğrafçılığa yönelmiş. Bu alanda profesyonelliğe kadar ilerlemişti. Frida’nın büyüyeceği Mavi Ev’i Casa Azul onun doğumu öncesi inşa ettirmişti. Doğumu sonrası annesi hastalanınca Frida’ya bir Meksika Kızılderili sütannelik yapacaktı. Bebekliğinden itibaren Frida ve küçük kız kardeşi Cristina’yı ablaları yetiştirecekti. Frida, henüz altı yaşındayken dokuz ay odasında kapalı kalmasına sebep olacak çocuk felcine yakalandı. Bu hastalık sağ bacağının incelmesine sebep olur. Babasının yakın ilgi ve desteğiyle doktor kontrolünde fiziksel egzersiz ve sporla tedavisi yapılır. On beşinde parlak zekâsının mükâfatını Meksika’nın en iyi okullarından Ulusal Hazırlık Okulu’nu kazanarak alır. Kız çocuklarının okula yeni kabul edildiği yıllardır. Yaklaşık iki bin öğrencinin otuz beşi kızdır. Frida tıp eğitimi almak istiyordu. Okulda adı kasketlerine atıfla "Cachuchas" olan grubun bir üyesi oldu. İkisi kız, dokuz kişiydi kasketliler. Bu grubun üyeleri ileride Meksika entelektüel ve akademik yaşamının köşe başlarını tutacaklardı. Yine üst sınıflardan grup üyesi Alejandro Gómez Arias ise Frida için başka bir önem taşıyacaktı. Alejandro ile önce dost, 1923 yazında ise sevgili olacaklardı. Frida’nın ailesine destek amaçlı çalışması gerekti. Bıçkıhanede muhasebecilik, eczanede kasiyerlik gibi işlerde çalıştı. Stenografi ve daktilo öğrenerek bir fabrikaya girdi. Babasının arkadaşı Fernando Fernández’in çıraklığını yaptığı kabartma işi daha çok ilgisini çekti. Fernández, Frida'daki büyük yeteneği görüp ona resim yapmanın inceliklerini öğretti. 17 Eylül 1925 bahtı kara Frida için yine bir karanlık tarihti. Alejandro'yla beraber bindikleri otobüs bir tramvayla çarpıştı. Can kayıplarının da yaşandığı kazada Frida’nın vücudunun birçok yerine metal parçalar saplanmıştı. Alejandro kazayı çizik ve eziklerle atlatmıştı. Frida Kızılhaç Hastanesi'nde hemen ameliyathaneye alındı. Durumu çok kötüydü. Köprücük kemiğinde, omurgalarında, kalça ve sağ bacağında kırıklar vardı. Sağ ayaktaki çıkık ve ezilme; sol omuzdaki çıkık; sol kalçadan girip vajinadan çıkan metal çubuğun açtığı derin yara Frida’nın kazadan ucuz kurtulduğunun acı kanıtları gibiydi. 17 Ekim'de hastaneden çıktı. Alçılar içinde hareketsiz geçireceği uzun bir nekahat dönemi başlamıştı. Üç ay sonra tamamen iyileşse de bir yıl sonra hastalıkları nüksetti. Alçı korseler ve sağ ayağına bağlı bir cihazla aylarca yatağa mahkûm kalacaktı. Ailesi Frida için bir yatak tasarladı. Tavandaki aynası ile bu sütunlu yatak Frida’nın yaşamında dönüm noktası olacaktı. Ayna yardımıyla resim yapmaya başladı. Alejandro için yaptığı “Kadife Elbiseli Otoportre” ilk tablosu oldu. Sene 1926 ve Frida on dokuzundaydı. Ailesinin Almanya’ya gönderdiği Alejandro 1927 Kasım’ında dönmüştü. Frida biraz hareketlenmeye başlamıştı. Derslere etkin olarak katılamasa da yeniden eski okul arkadaşlarının arasına katılmıştı. 1928 başı sanat çevreleriyle ilk temasa geçtiği dönem oldu. Alejandro’nun başka bir ilişkisinden dolayı birliktelikleri son bulmuştu. Sanatçıların hemen hepsi komünizm mücadelesi vermekteydi. Fotoğrafçı Tina Modotti ile kısa sürede yakın arkadaş oldu. Birkaç ay sonra da Komünist Parti’ye katıldı. Modotti'nin evi ülkenin gidişatı ve sanat üzerine tartışmaların yapıldığı bir toplanma merkeziydi. Meksika'nın en ünlü ressamlarından Diego Rivera ile burada tanıştı. Aslında 1922’de Ulusal Hazırlık Okulu’nda öğrenciyken okula duvar resmi yapan Diego’yla karşılaşmıştı. Birkaç görüşmeden sonra sanatına hayran olduğu Diego onun çalışmalarına ilgisiz kalmadı. Frida’nın davetiyle resimlerini görmek için Mavi Ev’e gelen Diego ile ölümüne dek sürecek ilişkileri böyle başlamıştı. 21 Ağustos 1929’da evlendiler. Aralık’ta Diego, Mexico City yakınındaki Cuernavaca'ya bir duvar resmi işi için gider. Frida evlilik sonrası ilk kez resme eğilmişti. İlk hamileliği de bu döneme rastlar. Sağlığı el vermediğinden bebeği aldırmak zorunda kalır. 1930’da Diego duvar resmi için Amerika’dan davet almıştı. Bu, Frida’nın yapacağı ilk yolculuk olmuştu. San Francisco’ya geldiklerinde Frida'nın sağ bacağındaki ağrıların nüksetmesi Dr Leo Eloesser'le buluşma vesilesi oldu. Kemik cerrahisinde de uzmanlaşmış ünlü bir göğüs cerrahı olan Dr Eloesser, Frida'nın dostu, sırdaşı, tıbbi danışmanı olacaktı. Frida doktora duyduğu minnetin ifadesi olarak onun portresini yaptı. Hareketsiz kaldığı bu dönemde yeniden düzenli olarak resim yapmaya başlamıştı. Frida ve Diego 1931 Haziranı’nda Meksika'ya geçti. Diego, Mexico City’nin San Angel bölgesinde yeni evleri üzerine çalışırken Mavi Ev’de kaldılar. Diego’nun işleri Kasım’da yollarını New York'a düşürdü. 1932 Nisan’ında ise Detroit’teydiler. Diego çok yoğun çalışıyordu. Frida ikinci kez hamileydi ve bir kez daha onun yerine kararı bedeni verecekti. 4 Temmuz gecesi şiddetli bir kanama sonucu bebeğini kaybetti. Henry Ford Hastanesi’nde tedavi süresince bebek temalı eskizler yaptı. 17 Temmuz’da çıktığı “Henry Ford Hastanesi”ni metal bir levhaya yağlıboyayla resimlemişti. Annesi Matilde’nin durumunun ağırlaştığını öğrenmişti. Diego’yu Amerika’da bırakarak Meksika’ya gitti. Annesini 15 Eylül’de kaybetti. Bir ay Meksika’da kaldı. Detroit'e döndüğünde gitmeden önce başladığı “Doğumum” adlı tabloyu bitirdi. Çift Mexico City’ye, San Angel’deki evlerine 1934’te döndü. Hastalıklarla boğuşan Frida bir darbe de Diego’dan aldı. Amerika yıllarında Diego’nun başka kadınlarla ilişkilerinden haberdar olmuştu. Ancak Diego, Frida’nın küçük kardeşi Cristina ile de ilişki yaşamaya başlamıştı. Frida 1935 başında evi terk edip şehir merkezinde bir daireye taşındı. 1935 yazı iki arkadaşı ile New York’a geçti. Bu denemeleri sorunu çözümlemedi. Diego’yla birbirlerine ihtiyaçları olduğu idrakiyle Mexico City'ye geri döndü. Çocukluğunu geçirdiği Mavi Ev 1937’de dünya siyasi tarihine de yazılacak bir ev sahipliğine sahne olacaktı. Sürgündeki devrimci Lev Troçki ve eşinin sığınağı olacaktı. İki yıl adeta bir kaleye dönüşecekti. Troçki’nin Mavi Ev’de kaldığı bu dönemde Frida ile aralarında kısa süreli bir aşk yaşanır. Frida sürdüremedikleri bu aşkın vedası niteliğinde Troçki’ye otoportresini hediye etmişti. Frida profesyonel hayatına daha disiplinli ve özenli eğildi. Teknik becerilerini iyiden iyiye geliştirdi. 1937-38 döneminde evliliğinin ilk sekiz senesinden daha çok eser verdi. 1938 yazında Amerikalı aktör Edward G. Robinson, Frida’nın dört tablosunu satın almıştı. Bu sanatçının ilk büyük satışıydı. Bu satış ekonomik ve sanatsal bağımsızlığının da başlangıcı oldu. Kasım’da New York’ta ilk kişisel sergisini açtı. Burada sergilenen yirminin üzerindeki yapıtından yarısı satıldı. Basın Frida’ya olumlu yönde ilgi göstermiş ve ilk siparişler de gelmeye başlamıştı Maymunlu Otoportre 1940 ve Dorothy Hale’in İntiharı 1939. Bu sergi ileride aşk yaşayacağı fotoğrafçı Nickolas Muray ile tanışmasına da vesile olacaktı. Frida’nın eserleri 1939’da Paris’te sergilendi. Ticari açıdan başarılı olamasa da yeterli ilgi ve itibarı görmüştü. Yves Tanguy'dan Picasso'ya kadar pek çok ressamın hayranlığını kazanmıştı. Bu dönemde Muray ile ilişkisi bitmiş ve Meksika’ya dönmüştü. Sanat çevresi Diego’nun yeni bir aşk ilişkisiyle çalkalanıyordu. Diego'yu San Angel’da bırakıp Mavi Ev’e taşındı. Yıl sonunda boşandılar. Fiziksel acıları ruhsal acılarına eşlik ediyordu ve omurgasında korkunç ağrıları vardı. Her şeye karşın iştahla resim yapıyordu. Bahtı kara Frida Maymunlu Otoportre, Kısa Saçlı Otoportre, Diken Kolyeli ve Yılanlı Otoportre adlı çalışmalarını bu dönemde yaptı. 1940’ta Mexico City’deki Uluslararası Sürrealistler Sergisi’nde iki eseri ile yer alan Frida kısa süre içinde Amerika’da birçok sergiye katılacaktı. Kariyeri ivme kazanmıştı. Resimleri özellikle André Breton başta olmak üzere eleştirmenlerce sürrealizm örnekleri olarak değerlendiriliyor olsa da Frida sadece kendi gerçekliğini resmettiğini söylüyordu. Sağlığı bozulan Frida bir dizi ameliyat için 1940’da Diego’nun da bulunduğu San Francisco’ya gitti. Diego’nun yeniden evlenme teklifini, bazı şartlar karşılığında kabul etti. Boşanmalarının birinci yıl dönümü 8 Aralık’ta tekrar evlendiler. 1943’te Diego ve Frida,Mexico City’deki La Esmeralda sanat okulunda öğretmen oldular. Frida sağlığı el vermediğinden derslerini evinde veriyordu. 1944'te acılarını dindirmek için bir süreliğine çelik bir korse giymişti. Bu korseyi Kırık Sütun eserinde ayrıntılı biçimde tasvir edecekti. 1946’da omurga ameliyatı için New York'taydı. Dört omuru kalça kemiğinden alınan bir parça ve on beş santimlik bir metalle birleştirilmişti. Sırt ağrıları hafiflese de Meksika'ya döndüğünde, önce yatağa sonra da sekiz ay çelik bir korseye hapsoldu. Kilo kaybetmiş, kansızlık baş göstermiş ve omurga ağrıları kötüleşmişti. Resim tüm bu acıların ilacı gibi tekrar sahnedeydi. Frida durmaksızın saatler boyunca çalışıyordu. 1950’de hastaneye yatmak zorunda kaldı. Bir yıl boyunca orada kalacaktı. Meksikalı önemli cerrahlardan Dr Juan Farill yeni bir dizi kemik nakli gerçekleştirdi; nekahet dönemini evde geçirirken Frida minnet borcunu doktorun portresini yaparak ödeyecekti. Ağrılarını dindirmek için ilaçlarını da çok yüksek dozlarda almaya başlamıştı. Bu aşırı yüklenme alelacele yapılan fırça vuruşlarına ve sanatsal disiplinden uzaklaşmasına neden oluyordu. 1953 Nisanında Frida'ya saygı niteliğinde Meksika'da ilk kişisel sergisi düzenlendi. Frida'nın sağlığı kötü durumda olsa da açılışa gitmekte ısrarlıydı. Sergiye hastane sedyesinde katıldı. Sergi Meksika sınırlarını aşan bir başarı yakaladı. Galeri yoğun talep üzerine sergiyi bir ay uzatacaktı. Yine 1953’te kötüleşen sağ bacağı kangren nedeniyle kesilmiş ve yerine protez takılmıştı. Tepkisiz ve suskundu. 1954 başlarında yataktan çıkmaya zorlayıp tekrar stüdyoya gitmeye başladı. Tekerlekli sandalyeye kuşakla bağlı halde resim sehpasında çalışıyordu. Çalışmalarına yatağında devam ediyordu. Tekerlekli sandalyeyle yine inatla 2 Temmuz’daki komünistlerin eylemine destek verdi. Bu kalabalıklarla son buluşması oldu. Frida Kahlo 13 Temmuz 1954’te yatağında hayata gözlerini kapamıştı. Akciğer ambolisi sebebiyle hayatını kaybetmişti. Son tablosu kırmızı karpuzlardan oluşan “Yaşasın Yaşam” adında bir natürmorttu… Yararlanılan Kaynaklar; Jamis, R., 2016. Frida Kahlo Aşk ve Acı, Onbirinci Basım, Everest Yayınları, İstanbul. Herrera, H., 2003. Frida, Birinci Basım, Bilgi Yayınevi, Ankara. Burrus, C., 2011. Frida Kahlo Kendi Gerçeğimin Resmini Yapıyorum, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul. Haz; Erdoğan, Ö. 2009, Dâhiler ve Aşkları, Üçüncü Baskı, İkaros Yayınları, İstanbul. Lunday, E., 2013. Büyük Sanatçıların Gizli Hayatları, Beşinci Baskı, Domingo Yayınevi, İstanbul. Rona, Z., 1997. “Frida Kahlo”, Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi 2, YEM Yayınları, 6 Temmuzda Mexico güneyinde bulunan Coyoacán’da doğdu. Babası Guillermo Kahlo; Annesi Matilde Calderón González idi. Dört kız kardeşin üçüncüsüydü. Kız kardeşlerinin adı sırasıyla; Matilde, Adriana, Cristina idi. 1913 Çocuk felci dokuz ay odasından bacağında incelme meydana geldi. 1922 Meksika Ulusal Hazırlık Okulu girdi. Okulda “Cachuchas” grubuna katıldı. Diego Rivera ile tanıştı. Doğum tarihini Meksika Devriminden ötürü 1910 olarak değiştirdi. Adını Frieda biçiminde kullanmaya başladı. 1923 “Cachuchas” grubunun lideri Alejandro Gómez Arias ile aşk yaşadı. 1925 Fernando Fernández’in yanında çıraklık olarak çalışmaya başladı. 17 Eylül, ağır yaralandığı otobüs kazası geçirdi. 17 Ekimde hastaneden çıktı. 1926 Kaza nedeni ile yatağa mahkûm oldu. Resim yapmaya bu dönemde başladı. ilk eseri "Kadife Elbiseli Otoportre" oldu. 1927 Mart-Kasım ayları arasında Avrupa’da olan Alejandro’yla mektuplarla haberleşti. 1928 Alejandro ile ayrıldı. Kübalı komünist Julio Antonio Mella ile tanıştı. Tina Modotti ile arkadaşlık kurdu. Komünist Partiye üye oldu. Diego Rivera ile tanıştı. 1929 21 Ağustos’ta Diego ile evlendi. Aralık’ta Diego ile birlikte Mexico City yakınında Cuernavaca beraber yaşadılar. Diego’dan ilk hamileliği yaşadı ve sağlık sebebiyle kürtaj olmak zorunda kaldı. 1930 10 Kasım'da Diego ile San Fransisco’ya gittiler. Dr. Leo Eloesser ile tanıştı. 1931 “Frida ve Diego Rivera” adlı eserini yaptı. Haziranda Diego ile Meksika’daki Mavi Ev’e taşındılar. Kasım’da New York’a geri döndüler. 1932 Nisan’da Diego ile Detroit’e gittiler. ikinci kez hamile kaldı. 4 Temmuz'da Henry Ford Hastanesi'nde düşük yaptı. On üç gün kaldığı hastanede “Henry Ford Hastanesi” eseri yaptı. 15 Eylül'de annesini kaybetti. Bir ay Meksikada yaşadı. 21 Ekim’de Detroit’e geri döndü. “Doğumum” adlı tablosunu yaptı. 1933 Diego ile Mart’ta New York’a döndüler. ”Elbisem Orada Asılı” tablosunu yaptı. 20 Aralık’ta Meksika'ya geri döndü. San Angel'daki evlerine taşındı. 1934 Üçüncü hamileliği oldu ve sağlık sorunları yüzünden zorunlu kürtaj oldu. Diego'nun kız kardeşi Cristina ile ilişkisini öğrendi. 1935 San Angel'dan ayrıldı. Mexico City’de merkezde bir dairede yaşamaya başladı. Temmuz’da New York'a gitti. San Angel'daki evine geri döndü ve Diego ile tekrar anlaştı. 1937 Ocak’ta sürgün olarak gelen ve Mavi Ev’de misafir ettiği Lev Troçki ve eşi Natalia Sedova’nın tanıştılar. Troçki ile kısa süren ilişkileri oldu. Troçki’ye otoportresini vererek vedalaştı. 1938 André Breton ve eşi Jacqueline Lamba Troçki ve Frida’yı ziyaret ettiler. Aktör Edward G. Robinson Frida’nın dört tablosunu aldı. Böylelikle ilk önemli satışını gerçekleştirdi. Ekim’de New York’a gitti. Kasım’da Julien Levy Galeri’de ilk kişisel sergisini açtı. 1939 Ocak’ta Paris'e gitti. 10 Mart’ta Pierre Colle Gallery'de “Meksika” sergisine katıldı. 6 Kasım'da Diego ile boşandı. 1940 Ocak’ta Uluslararası Sürrealizm Sergisi’ne katıldı. 20 Ağustos’ta Troçki’nin öldürülmesi ile ilgili iki gün sorgulandı. Eylül’ de San Francisco'da Dr. Eloesser'e tedavi oldu. Golden Gate Uluslararası Sergisi'ne katıldı. Modern Sanat Müzesi'nin Meksika Sanatının Yirmi Yüzyılı sergisinde “İki Frida” adlı tablosunun gösterimi yapıldı. 8 Aralık’ta Diego ile tekrar evlendi. 1941 14 Nisan'da babasını kaybetti. Boston Modern Sanatlar Enstitüsü'nün Modern Meksikalı Ressamlar sergisine katıldı. 1942 Mexico City’deki evini destek amaçlı satarak Diego ile birlikte “Anahuacalli” müzesinin inşasına başladı. 1943 "La Esmeralda" sanat okulunda öğretmenlik yapmaya başladı. Öğrencileri ile Mavi Ev yakınlarında bir dekoratif duvar resmi çalışması yaptı. 1944 Günlük yazmaya başladı. İlk çelik korse deneyimi yaşadı. 1945 Freud'un " Musa ve Monoteizm" inin etkisi ile "Musa"yı resmetti. 1946 Mayıs’ta New York'a gitti ve Haziran’da omurga ameliyatı oldu. Ekim’de Meksika'ya döndü. Sekiz ay boyunca çelik korseli ile yaşadı. 1950 Mexico City'deki İngiliz Hastanesi'nde Dr. Farill’in yaptığı kemik nakli ameliyatı oldu. 1951 "Dr. Farill’in Portresiyle Birlikte Otoportre" resim çalışmasını yaptı. 1953 Nisan’da Galerías de Arte Contemporáneo’da ülkesindeki ilk tek kişilik sergisine doktorların ikazına rağmen ambulansla katıldı. Ağustos’ta sağ bacağı kangren nedeniyle diz altına kadar kesildi. 1954 2 Temmuz'da insanlarla son birlikteliği olacak komünist gösteriye katıldı. 13 Temmuz'da akciğer ambolisi sebebiyle hayata veda etti. Son eseri karpuzları resmettiği “Yaşasın Yaşam” natürmort adlı tablosu oldu. Overview She broke the mold. She burned the script. She dared to live and live hard. Hardly any woman of the 20th century defined “fierce” like Frida Kahlo. And hardly any work captures the spirit of Frida as completely as this opera’s intricate and proud portrait of the iconic Mexican artist’s life. A sensation in MOT’s 2014-2015 season, the Detroit production of Frida is considered one of the most powerful presentations of this authentic, inspiring opera. Frida returns with the original cast including Catalina Cuervo as Frida and Ricardo Herrera as Diego Rivera, and performed at Music Hall Center for the Performing Arts, the original home for MOT. Vaccination or proof of negative COVID test within 72 hours required for entry. For our full COVID-19 Policy, please click here. Fast Facts *RETURNING FAVORITE* Presented at Music Hall Center for the Performing Arts Music by Robert Xavier Rodríguez Lyrics and monologues by Migdalia Cruz Book by Hilary Blecher Directed by Jose Maria Condemi Conducted by Suzanne Mallare Acton Featuring Catalina Cuervo as Frida Kahlo and Ricardo Herrera as Diego Rivera “Emotional and dynamic.” -The Detroit News 2 hours and 18 minutes, including one 20-minute intermission See our COVID-19 Policy Here Artists Jose Maria Condemi Director Suzanne Mallare Acton Conductor Marco Pelle Revival Director & Choreographer Ricardo Herrera Diego Rivera Marlen Nahhas Cristina Kahlo Leah Dexter Dimas’ Mother; Lupe Marin Jesús Vicente Murillo Guillermo Kahlo Jacob Surzyn Mr. Rockefeller Diane Rae Schoff Mrs. Rockefeller; Natalia Trotsky Brian LeDuc Mr. Ford; Leon Trotsky Jennifer Cresswell Nurse; Mrs. Ford Clodagh Earls Ensemble-Calaveras David Moan Calavera; Edward G. Robinson Synopsis Try to put Frida in a box she’ll break it. Force her into a mold? She’ll smash it. Pressure her to endure hardship, pain, injury, hospitals, capitalism—she’ll burn them as fuel for painting after painting of beautiful, provocative art. And don’t even bother telling her who she can love. Hardly any woman of the 20th century defined “fierce” like Frida Kahlo. And hardly any work captures the spirit of Frida as completely as this opera’s intricate and proud portrait of the iconic Mexican artist. The story starts with her school-girl days and traces the dramatic series of events that led to her decision to live as a painter and marry fellow artist Diego Rivera. The couples’ tempestuous relationship unfolds in all its shadows and light as they travel to America, unsuccessfully mix with the titans of industry, and bear the grief of a miscarriage far from home. Frida dives into her art, creating a body of work that tells the story of her body, her soul, and her mind. She dares the world to witness her dangerous vulnerability and intimidating vitality — even to her final, glorious moments. A sensation in MOT’s 2014-2015 season, Frida returns with the original cast, including Catalina Cuervo as Frida and Ricardo Herrera as Diego Rivera. Robert Xavier Rodríguez’s score, written for chamber orchestra, mixes mariachi-style orchestrations, classical opera, and hints of Mexican folk songs for an authentic, alluring musical reflection of the woman and her art. Performed at Music Hall Center for the Performing Arts, MOT’s first home, this production honors a return to our roots. Full of life, full of death, full of wonder, full of pain Frida is an operatic ride of the most satisfying sort—a cyclorama of a woman who fulfills her most passionate desire to stay true to herself. Videos Fast Facts *RETURNING FAVORITE* Presented at Music Hall Center for the Performing Arts Music by Robert Xavier Rodríguez Lyrics and monologues by Migdalia Cruz Book by Hilary Blecher Directed by Jose Maria Condemi Conducted by Suzanne Mallare Acton Featuring Catalina Cuervo as Frida Kahlo and Ricardo Herrera as Diego Rivera “Emotional and dynamic.” -The Detroit News 2 hours and 18 minutes, including one 20-minute intermission See our COVID-19 Policy Here

edward g robinson frida kahlo