🎴 Safra Kesesini Aldıranlar Nasıl Beslenmeli
vH7rzMH. Dağ, sindirim sisteminin bir parçası olan safra kesesinin karaciğerden gelen safrayı depolandığını söyledi. Özellikle yağlı gıdaların sindiriminde kullanılan safranın bulunduğu kesede zamanla taş oluşabildiğine dikkati çeken Dağ, şu bilgileri verdi "Taş oluşumu, safranın içerisindeki su ve yağ oranıyla ilgili. Su azaldığı zaman taş oluşumu artıyor. Sıvı oranı azalır, yağ oranı artarsa taş gelişebiliyor. Risk, 40'lı yaşlarda, beyaz tenli ve özellikle kilolularda, doğum yapmış kadınlarda daha fazla. Bunun dışında safranın koyulaşmasına, akışkanlığının azalmasına neden olan her şey taş oluşumuna zemin hazırlar. Bir takım kan hastalıkları, uzun süre hastanede yatan hastalar, hızlı kilo verenler, gebeler yine risk altındadır. Burada en büyük şikayet, karın ağrısı olur. Sağ tarafta yemeklerden sonra karın ağrısı başlar, sağ omuza veya kulunç bölgesine, mideye yayılabilir. Beraberinde hazımsızlık da ortaya çıkar." Ramazan'da safra kesesine bağlı rahatsızlıklara daha sık rastlandığına dukkati çeken Dağ, şu uyarılarda bulundu "15-16 saat aç kalan birinin ağır yemekten sonra safra kesesi gerildiği için taş oluşum riski söz konusu. Taşı olan hastada ise safra kesesi iltihabı oluşabilir. İltihap gelişince hasta şiddetli karın ağrısı duyar. Bulantı, kusma şikayeti buna eklenebilir. Taş yerinden oynadıysa, safra kanalına düştüyse sarılık yapabilir. En korkulan kısmı ise sarılıkla birlikte pankreas bezi iltihaplanmasının ortaya çıkması. O yüzden safra kesesi olanlar daha çok dikkat etmeli. Oruç tutuluyorsa iftardan sonra bol su tüketmek, yağlı gıdalardan, kızartmadan uzak durmak gerekir. Safra kesesi için en tehlikeli gıdaların başında yumurta gelir. Yumurta, safra kesesini kastığı için karın ağrısı, mide ağrısı ve hazımsızlığı artırabilir. Sahurda yumurta yiyen kişi gün içinde sıvı alamadığı için safra kesesindeki sıvı koyulaşır. Bu da safranın kasılmasına neden olur. Önerimiz yumurtaya daha temkinli yaklaşılması. Bunun yanı sıra sebze ve meyve tüketilecekse soyarak yenilmeli. Gaz yapan kuru fasulye, nohut gibi gıdalardan uzak durulmalı. Kırmızı et yerine beyaz et tüketilmeli. Gazlı içecekler, katkı maddesi bulunan cips, çerez gibi gıdalar tüketilmemeli." Safra kesesi taşının tek tedavisinin cerrahi müdahale olduğunu dile getiren Dağ, ultrasonik dalgalar ya da ilacın yetersiz kaldığını belirtti.
Safra kesesi olmayanlar hangi besinleri sindiremez? Safra kesesi ameliyatından sonra hastaların beslenme düzenleri tamamen değişmiş oluyor. Peki ama safra kesesi olmayan kişi nasıl beslenmeli? Safra kesesi; karın bölgesinin üst tarafında, karaciğerin alt yüzeyine yapışık halde bulunan ve armutu andıran kese şeklinde bir organdır. Safra kesesi su, yağ asitleri, organik tuz, safra tuzu, safra pigmenti, kolesterol ve lesitinden oluşur; karaciğer tarafında üretilen safranın depo edilmesinde görev alır. Safra; yağların sindiriminde, emiliminde ve kandaki bazı atık maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasında görevli vücut sıvısıdır. Safra kesesi aldıran kişilerin yememesi gerekenler Yağda kızartılmış yumurta Çok yağlı peynirler Et, tavuk, balık çeşitleri Sakatatlar Fındık, fıstık, ceviz ve badem gibi yağlı kuruyemişler Salam, sosis, sucuk ve pastırma gibi şarküteri ürünleri Kaymak, krema, tahin, tahin helvası, çikolata, cips, çeşnili kraker ve bisküviler Yağlı poğaça, börek, kek ve pasta gibi hamur işleri Gaz yapan; lahana, turp, brokoli, karnabahar, kereviz gibi sebzeler Gaz yapan; mercimek, nohut ve kuru fasulye gibi kurubaklagil çeşitleri Pul biber, karabiber, kimyon gibi baharatlar Salamura besinler, turşu, sirke, çeşniler, et suyu, hardal, sarımsak, çemen, limon tuzu Koyu çay ve kahve, limonata, boza, neskafe, kakaolu süt, maden suyu, soda, hazır meyve suları, kola ve gazoz gibi asitli içecekler Hazır çorbalar, et suyu veya tavuk suyu eklenmiş çorbalar, acılı çorbalar, kurubaklagil bulunan çorbalar Safra kesesi olmayanların tüketeceği besinler Açık çay, salep, ıhlamur, ada çayı, ayran gibi içecekler Süt, yağsız beyaz peynir ve yoğurt Beyaz ekmek, sade kraker, makarna, şehriye, kuskus, irmik, erişte ve pirinç gibi tahıl kaynakları Baharat çeşitlerinden tarçın, nane ve kekik Çiğ ve kabuksuz muz, elma, şeftali, kayısı, çekirdeksiz üzüm, kiraz Pekmez, bal, reçel, sütlaç, tavuk göğsü ve muhallebi Domates çorbası, süzgeçten geçirilmiş sebze çorbaları, şehriye veya pirinç eklenmiş çorbalar, yayla çorbası ve acısız tarhana çorbası
Hızlı kilo veriyorsanız... - 1047 Güncelleme - 0943 Nedeni, safra kesesi taşı olabilir Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Öztürk hızlı kilo verenlerin dikkatli olması gerektiğini ifade ederek, "Safra kesesi karaciğerin alt yüzeyinde, ona yapışık 50 ml hacmi olan armut biçiminde bir organdır. Safranın depolanmasını ve konsantre edilmesini sağlar. Karaciğerin ürettiği safra, kanallar yoluyla bu kesede birikerek,yemek sonrası özellikle yağlı gıdaların sindirimi amacıyla bağırsağa dökülür. Her 10 erişkinden birinde olan safra taşı özellikle 30 yaşından sonra kadınlarda daha sık görülmektedir. 60 yaşından sonra erkeklerin yüzde 10-15'inde kadınların yüzde 30-40'ında safra taşı oluşmaktadır" diye konuştu. Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Öztürk,safra taşının safra kesesinde ya da safra yollarında safra içeriğinin yoğunlaşmasıyla oluştuğunu belirterek, "Safra taşı, genellikle safra kesesinin içinde oluşur fakat safranın bulunduğu her yerde safra taşı oluşabilir. Karacaiğer içi, karaciğer dışı ana safra yolları, safra kesesi kanalı... Erişkinlerin yaklaşık yüzde 10 ile yüzde 15'inde safra kesesi taşı mevcuttur. Safra kesesi taşları bir kum tanesinden daha küçük ve yüzlerce olabileceği gibi bir golf topu kadar büyüklükte ve tek kesesi taşlarının birçok sebebi vardır. Safra kesesinin içeriğini boşaltamaması ve safranın orada hareketsiz kalmasıyla safra içeriği yoğunlaşmaya başlar" dedi. Op. Dr. Mehmet Öztürk, temel olarak iki çeşit safra kesesi taşı olduğunu kaydederek, "Bunlardan birincisi kolesterol taşlarıdır. En sık görülen safra taşı çeşididir. Safra kesesi taşlarının neredeyse üçte ikisi kolesterol taşlarıdır. Safra kesesi içinde kolesterol birikmesi nedeniyle oluşmuşlardır. Kolesterol, karaciğer hücrelerinden safra içine salgılanan maddelerden biridir. Safranın içerisine kolesterol salgılanması, karaciğerin vücuttaki fazla kolesterolü uzaklaştırmasına yardım eden önemli bir mekanizmadır. Safranın kolesterolü taşıması için öncelikle kolesterolün safra içerisinde çözülmesi gereklidir. Kolesterol bir çeşit yağ olması nedeniyle su oranı yüksek olan safrada çözülmez. Kolesterolün safrada çözülebilmesi için karaciğer, safranın içine iki adet deterjan madde salgılar. Bunlar safra asidi ve lesitindir. Bu deterjanlar, tıpkı bulaşık deterjanının yağı çözdüğü gibi kolesterolü safra içerisinde çözer ve safra yollarında taşınmasını sağlar. Eğer karaciğer salgıladığı safra asidi ve lesitinden daha fazla kolesterol salgılar ise kolesterolün bir kısmı çözülmez. Benzer şekilde eğer karaciğer yeterince safra asidi ve lesitin salgılamazsa da kolesterolün bir kısmı çözülmez. Her iki durumda da çözülmemiş kolesteroller birleşerek kolesterol parçacıklarını ve en sonunda da kolesterol safra taşlarını oluşturur''diye belirtti. Op. Dr. Mehmet Öztürk, sözlerine şöyle devam etti''Kolesterol taşlarının oluşmasını hızlandıran iki olay daha bu işin içine girer. Birincisi aynı yoğunlukta kolesterol, safra asidi ve lesitin düzeyleri olan hastalar içerisinde, daha öncesinde safra taşı oluşmuş hastalarda, safra taşı olmayan hastalara göre, çok daha hızlı bir şekilde kolesterol parçacıkları oluşur. Yani kolesterol, safra taşları içerisinde çok daha hızlı bir şekilde parçacıklar oluşturur. Kolesterol taşlarının oluşmasını hızlandıran ikinci olay ise safra kesesi hareketlerinin azalmasıdır. Safra kesesinin kasılmaları ve hareketleri azalırsa safra boşalamaz ve safra kesesi içerisinde kalır. Safranın safra kesesi içerisinde normalden daha fazla kalması kolesterol parçacıklarının oluşması için gerekli zamanı sağlamış olur. İkincisi ise Pigment bilirubin taşlarıdır. Bu taşlar safrayı oluşturan elementlerden biri olan bilirubinin safra kesesinde birikmesiyle oluşur. Siyah ve kahverengi pigment taşları olarak ayrılabilirler. Siyah pigment safra taşları Kırmızı kan hücrelerinin yıkımının arttığı durumlarda oluşur. Kahverengi pigment safra taşları Bu safra taşları ise daha çok safra akışının yavaşladığı durumlarda oluşur. Safra kesesi taşları kadınlarda ve 40 yaş üstü insanlarda daha sık görülür. Birçok hastalıkta olduğu gibi safra kesesi taşlarında da ailesel geçiş ve ailesel yatkınlık vardır. Safra kesesi taşlarının sık görüldüğü kişilerin klasik 5 F bulgusu1-Kilolu olmak Fat, 2-Kadın olmak Female,3-Çok doğum yapmış olmak Fertile,4-Açık tenli olmak Fair 5-Kırk yaş ve üzeri olmak Forty Safra taşı için risk altında olanlar Hamilelik,hemolitik anemiler,hızlı kilo kaybı,damardan beslenme uzun süre,Gebelik önleyici ilaç kullananlar Özellikle yüksek oranda östrojen hormonu içeren ilaçlar,Şeker hastalığı,karaciğer sirozu,safra yolları enfeksiyonları,organ veya kemik iliği nakli,Şişmanlık Aşırı yağlı gıdalar tüketenler,Hormon tedavisi alanlar,kan trigliserid oranı yüksek olanlar,ince ve kalın bağırsak iltihapları,kolesterol düşürücü ilaç kullananlar,kadınlarda menopoz sürecinde hormon tedavisi görenler,gelişmiş ülke ve toplumlar Aşırı beslenme nedeniyle'' dedi. Op. Dr. Mehmet Öztürk, safra kesesi taşlarının tedavisinin cerrahi olduğunu da kaydederek, "Yani safra kesesinin ameliyat ile alınmasıdır. Cerrahi yöntem 'laparoskopik kapalı yöntem' ve 'klasik açık yöntem' olmak üzere iki şekilde yapılmaktadır"
Yapılan bilimsel araştırmalar aşırı enerji alımının, yüksek glisemik indekse sahip ve rafine şeker içeren besinlerin sık tüketiminin, doymuş ve trans yağdan zengin, diyet lifinden fakir bir beslenme şeklinin safra kesesi taşını artırdığını gösteriyor. Ayrıca öğün atlamak ve yeterli, düzenli fiziksel aktivite yapmamak da safra taşları için önemli bir risk etmeni. Bugün sizlerle doğru beslenerek safra kesesi taşlarından korunmanın en kolay yollarını ve karaciğeri korumak için önerilerimi paylaşmak istiyorum. Safra kesesi, karaciğerin alt kısmında bulunan 7-10 cm uzunluğunda, 3-4 cm genişliğinde, 30-60 mililitre hacminde torba şeklinde bir organdır. Safra kesesi karaciğerde üretilen safrayı açlık dönemlerinde depolamak ve sindirim sırasında safranın tekrar bağırsağa gönderilmesinde rol alır. Safra, karaciğerde ayrıştırılan maddelerin vücuttan atılmasını sağlar. Safranın en önemli görevleri yağların ve yağda eriyen vitaminlerin emilimini sağlamak, pankreastan salınan yağ sindiriminde görevli enzim olan lipazı aktive etmek ve ince bağırsakta alkali bir ortam oluşturmaktır. Safra taşlarının yüzde 70'ini kolesterol, bilirubin ve kalsiyum tuzlarından oluşan kolesterol taşları oluşturur. Genetik yatkınlık, ilerleyen yaş, kötü beslenme alışkanlıkları ve inflamasyona neden olan obezite, diyabet gibi hastalıkların varlığında safra kesesinin mukozasında değişiklik meydana gelir ve emilim yeteneği etkilenir. Bunun sonucunda su ve safra asidi emilimi artar, ardından kolesterol çökelti oluşturur ve safra taşları oluşur. Safra taşlarında karnın sağ üst kısmında, sırta da vurabilen ağrı, şişkinlik hissi, bulantı ve kusma en çok karşılaşılan belirtilerdir. Ancak hastaların yüzde 70-80'i asemptomatiktir yani bu şikayetlerden hiçbiri yoktur. Safra taşlarının tedavi edilmemesi ilerleyen evrelerde safra ve karaciğerde hasara neden olabilir. Safra kesesi taşlarının neden olduğu en çok karşılaşılan hastalık tıpta kolesistit olarak adlandırılan safra kesesi iltihabıdır. KADINLARDA DAHA SIK GÖRÜLÜYOR İlerleyen yaşlarda safra taşına daha sık rastlanmakla beraber, 20-60 yaş arasındaki kadınlarda safra taşı görülme sıklığı, erkeklere göre 3 kat daha fazladır. Ailesinde safra taşı öyküsü olan kişilerde de risk artar. Östrojen içeren ilaçların kullanımı da safra taşı oluşumuna katkıda bulunan bir diğer faktördür. Bilimsel çalışmalar, östrojen içeren ilaç alımının postmenapozal kadınlarda safra taşı riskini kat arttırdığını bildiriyor. Obezite, özellikle de karın çevresindeki yağlanma da safra taşı için önemli bir risk faktörüdür. Bunun yanında şeker hastaları da safra taşı için daha riskli bir grup içerisinde yer alır. Diyabetik bireylerin safra keseleri genellikle büyümüştür ve bu da safra kesesinin hareketliliğini bozarak taş oluşumuna neden olur. ÖĞÜN ATLAMAYIN, LİFLİ BESLENİN Özellikle yüksek enerjili, rafine karbonhidrat, yüksek kolesterol, doymuş yağ içeriği zengin, yüksek protein, tuz, az miktarda diyet lifi içeren besinlerin tüketiminin, öğün atlamanın ve yetersiz fiziksel aktivitenin safra taşı oluşumunu tetiklediği biliniyor. Bunun yanında güncel araştırmalar özellikle sebze ve meyvenin, sağlıklı yağların, folik asit, C vitamini, magnezyum, demir, potasyum ve fosfordan zengin besinlerin taş oluşumundan koruyucu faktör oldukları bildiriliyor. Ayrıca vitamin ve minerallerden zengin, bitkisel ağırlıklı, yeterli enerjiye sahip, kolesterol, doymuş ve trans yağ içeriği düşük, sağlıklı bir beslenme safra taşı olan hastaların da ağrı ve gastrointestinal semptomlarını azaltmada etkili olur. TRANS YAĞLARDAN UZAK DURUN Yapılan bilimsel çalışmalar diyetle kolesterol, toplam yağ ve özellikle doymuş yağ asidi alımı ile safra taşı oluşumu arasında doğrusal bir ilişki olduğunu gösteriyor. Aksine tekli ve çoklu doymamış yağ asitlerinden zengin bir diyetin ise safra kesesi taşı oluşumundan koruyucu etkisi olduğu biliniyor. Doymuş yağlar safra kesesinin kasılmasına neden olacağından diyette kısıtlanmalı. Tereyağı, kuyruk yağı, iç yağı gibi hayvansal yağlar, sucuk, pastırma, salam, sosis, sakatatlar, tavuğun derisi, etlerin yağlı kısımları, kaymak, krema, mayonez, çikolata, pasta sosları beslenmede sınırlanmalı. Yemekler sağlıklı beslenme ilkelerine uygun pişirilmeli; et ile yapılan yemeklere yağ eklenmemeli, yemekler yağda kızartılmamalı, ızgara, haşlama veya fırında pişirme yöntemleri kullanılmalı. Yemek ve salatalar için zeytinyağı tercihiniz olmalı, ceviz, fındık, badem, kaju gibi sağlıklı yağ kaynakları beslenmenizde yer almalı. MEYVE VE SEBZELER MEVSİMİNDE TÜKETİLMELİ Kolesterolün safra asidine dönüşebilmesi için C vitamini gereklidir. Düzenli C vitamini takviyesi ve diyetle yeterli C vitamini alımı taş oluşumunu engeller. Bunun yanında folik asit, magnezyum, demir, potasyum ve fosfor, safra taşından koruyucu rol oynar. Tüm bu vitamin ve mineralleri daha fazla sağlamak için sağlıklı protein, karbonhidrat ve yağ içeren dengeli diyetinize mutlaka çeşitli, mevsiminde meyve ve sebzeleri eklemenizi öneririm. TAM TAHILLAR VE KURUBAKLAGİLLER Glisemik indeksi yüksek besinler, plazma trigliserit değerini yükseltip, HDL kolesterolünü düşürüp insülin direnci, metabolik sendrom ve safra taşına neden olabilir. Karaciğerde artmış kolesterol sentezi hepatik insülin direncine ve emilim bozukluklarına neden olarak safra taşı oluşum riskini arttırır. Amerika, İngiltere, Japonya ve Çin'de yapılan birçok bilimsel çalışmanın sonucunda, yüksek enerji ve karbonhidrat içeriğine sahip, düşük lifli besinlerle beslenen kişilerde safra taşı riskinin arttığı ortaya konulmuştur. 3 ANA 2 ARA ÖĞÜN YAPILMALI Açlıkta, karaciğer ile safra arasındaki kapakçığın kasılmasıyla karaciğerdeki safranın yaklaşık yarısı, hem depolanmak hem de yoğunlaştırılmak üzere safra kesesine aktarılmaktadır. Öğün arasındaki sürede safra kesesinde biriken safra yaklaşık 5 kat yoğunlaşabilir. Ayrıca 12-18 kata kadar da yoğunlaştırılabilme kapasitesine de sahiptir. Açlık süresinin artması safra yoğunluğunu ve safra taşı oluşum riskini artırır. Safra taşından korunmak için 3 ana öğün, en az 2 ara öğün olacak şekilde beslenme alışkanlığı kazanmalısınız. HER GÜN YÜRÜYÜŞ ŞART Düzenli fiziksel aktivite yapanlarda safra taşı oluşum riski azalır. Düzenli fiziksel aktivite plazma HDL kolesterolünün artmasını, kan yağları olan trigliserit düzeyinin ise düşmesini sağlar ve safra taşı oluşumunu önler. Bilimsel çalışmalar haftada 5 gün 30 dakika yapılan fiziksel aktivitenin safra taşı oluşum riskini yüzde 34'e kadar düşürdüğünü gösteriyor. Ben sizlere hem obezitenin önüne geçerek hem de kan yağlarını düzenleyerek safra taşı oluşumunu önlemek için haftanın en az 4 günü 60 dakika tempolu yürüyüş yapmanızı öneririm.
Genel anlamda birçok kişi sağlık sorunları nedeni ile safra kesesini aldırmaktadır. Ameliyat ve sonrası her cerrahi işlemde olduğu gibi safra kesesi ameliyatına da dikkat etmek gerekmektedir. Diyet konusuna da dikkat ederek beslenmek ameliyat sonrası için büyük önem taşımaktadır. Bu anlamda safra kesesi aldırdıktan sonra beslenme ve diyet açısından bazı alanlara dikkat etmek gerekir. Bu aşama sindirim sistemine bağlı olan safra kesesinin olmaması sonucunda beslenme de önemlidir. Bu sürecin ağrısız ve hızlı olabilmesi içinde beslenmenin önemi büyüktü. Safra kesesi ameliyatı; kapalı olarak gerçekleşen bu ameliyatta tam anestezi gerekmektedir. Kapalı ameliyat ile devam eden operasyon doktor ve hastanın durumuna göre açık ameliyat şeklinde de olabilmektedir. Yüksek oranda riski bulunmayan operasyonlardan olan safra kesesi ameliyatı iç organ alınması şeklinde gelişmektedir. Bu aşama da enfeksiyon kapmama daha önemlidir. Anesteziden ötürü alınan ilaçların yanı sıra diyet de doktor tarafından verildiği şekilde olmaktadır. Doktor tarafından önerilen ilaçlar ve diyet listesine göre davranarak iyileşme sürecini hızlandırmak mümkündür. Safra Kesesi Ameliyatında Dikkat Edilmesi Gerekenler Yaklaşık olarak 2 ay süren safra kesesi ameliyatı sonrası iyileşme tamamen beslenme ve harekete bağlı değişmektedir. Hazımsızlık için önemli olan safra kesesi aldırıldıktan sonra vücudun alışması için daha hafif beslenme yapılmalıdır. Safra kesesi ameliyatında dikkat edilmesi gerekenler olarak en önemli aşama sindirime yardımcı olmaktadır. Sindirimi zorlamadan beslenmek için de doktor tarafında önerilen besinlerden almak gerekmektedir. Safra Kesesi Ameliyatından Sonra Beslenme Düzenli ve dengeli beslenme genel anlamda sağlıklı yaşamak için gereklidir. Her cerrahi operasyon sonrasında beslenme için gerekli olan durumlar; - Yağ oranı en az şekilde olan gıdalar tüketmek - Yemek öncesi ya da ara öğünlerde lifli meyve ve sebze yemek - Sebzelerin yemek yapımı da için buharda haşlama yapmak en sağlıklısı - Kafein içermeyen içecekler tüketmek - Karbonhidrat oranı yüksek olan besinlerden kaçınmak - Sindirime yardımcı gıdalar ara öğün olarak tercih etmek Bu bilgilere bağlı olarak elde edilen diyet listesini oluşturmak mümkündür. Aynı zamanda doktor tarafından verilen diyet listesini de uygulamak gerekmektedir. Safra kesesi ameliyatı sonrası beslenme için önemli olan ilk haftadır. Vücudun safra kesesi olmadan yaptığı beslenme zorlayıcı ve ağrılı olabilmektedir. Çünkü sindirimin önemi burada başlamaktadır. Diyet listesinde olması gereken ara öğün ve asıl öğün gıdaları için lifli meyve tüketiminin önemi büyüktür. Vücudun safra kesesini kullanamadan sindirime başlaması da lifli gıdalar için gereklidir. Yeşil yapraklı sebzelerde aynı şekilde her öğünde yemek ile tüketilerek sindirime kolaylık sağlanabilmektedir. Buna ek olarak safra kesesi ameliyatı sonrası beslenme listesinde bulunması gerekenler; - Elma ve armut püresi - Yumurta - Yağsız ızgara köfte - Izgarada pişirilmiş tavuk ve balık - Çorba - Pirinç lapası şeklinde tercih edilmelidir. Sindirimi kolaylaştıran besinler olarak da bu gıdalar hem sağlıklı hem de önemi büyüktür. Safra Kesesi Ameliyatı Sonrası Doktora Gidilmesi Gereken Durumlar Bazı durumlarda ameliyat sonrası komplikasyonlar gelişmektedir. Buna bağlı olarak doktora gidilmesi gereken durumlar olmalıdır. Safra kesesi ameliyatında doktora gidilmesi gereken durumlar olarak uzmanlar tarafından bildirilen öneriler içinde; - Sürekli mide ağrısı - Mide kramp yaşaması - Aşırı bulantı ve kusma - Sarılık hastalığı belirtileri - Ameliyattan 3 gün sonra devam eden ishal durumu - Tuvalete çıkamama ve kabızlık gibi durumlarında direkt olarak doktora başvurulması gerekmektedir. Bu durumlar ile karşılaşıldığında doktor kontrolünde bulunmak ve diyet listesinin dışına çıkmamak gerekmektedir. Doktorlar da yapılan tahlillerin sonucuna göre yeni ilaç ve beslenme listesi önerebilmektedir. Aynı şekilde gelen durumlara uygun olarak da ilaç değişimi doktor tarafından yapılabilmektedir. Safra Kesesi Aldırma Ameliyatında Kaçınılması Gereken Gıdalar Diyet listeni göre yapılan uygulamalarda kaçınılması gereken besinlerde bulunmaktadır. Bu besinler arasında; - Gazlı içecekler - Mideye şişlik yapan yiyecekler - Ağır ve karbonhidrat oranı yüksek olan gıdalar - Paketli ürünler - Yağ oranı yüksek ve mısır şurubu bulunan ürünler şeklinde olan gıdalarda kaçınılması gerekmektedir. Bu beslenme şekillerine en az 2 ay dikkat etmek gerekir ve yaklaşık olarak 1 yıl doktor kontrolünde bulunmak gerekmektedir. Bu aşamada kilo alımı da olmamalıdır. Aynı zamanda metabolizmayı zorlayacak ürünler tüketilmemelidir.
safra kesesini aldıranlar nasıl beslenmeli